Atatürk Meydanında (Atapark) gerçekleştirilen 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü Anma Töreni’ne katılan Sayın Valimiz Harun Sarıfakıoğulları, “Sayın Cumhurbaşkanımızın çağrısı üzerine 15 Temmuz direnişimiz, Ülkemizi yıkmak isteyen güçlere karşı sadece milli bir tokat değildi. Ölümü göze alacak kadar samimi, iman ve inançla örülmüş vatan, millet ve bayrak sevgisiyle işlenmiş bir varolma mücadelesiydi ”dedi.
Giresun'da 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü Anma Törenleri kapsamında Atatürk Meydanında "15 Temmuz Destanı Şehitlerimizi Anma" programı düzenlendi.
15 Temmuz Pazar günkü etkinlik saat 18.00 de Debboy mevkiinden Mehteran eşliğinde, “Demokrasi ve Milli Birlik Yürüyüşü” ile başladı.
Gazi Caddesi boyunca, ellerinde Türk Bayrakları ile yürüyüşe katılan binlerce kişi Debboy’dan yürüyerek Atatürk Meydanına akın etti.
Yürüyüşe; Vali Harun Sarıfakıoğulları, vatandaşlar, il protokolü, Giresun Üniversitesi Öğretim Görevlileri, sivil toplum kuruluşları ellerinde Türk Bayrakları ile katıldı.
Atatürk Meydanındaki 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü etkinlikleri; saat 20:00’de gerçekleştirilen Demokrasi Nöbeti, 15 Temmuz Şehitleri anısına saygı duruşu ve İstiklal Marşının okunmasıyla başladı. Kur’an-ı Kerim tilaveti ve dualıların ardından programda konuşan Sayın Valimiz Harun Sarıfakıoğulları, “Atatürk Meydanını dolduran, Demokrasisine Sahip Çıkan, Vatan Aşığı, Bayrak Aşığı, Sevgili Giresunlular, Kıymetli Kardeşlerim, 15 Temmuz direnişimizin yıldönümüne, Demokrasi ve Milli Birlik Günü Törenlerine, Şanlı Demokrasi Nöbetlerine hoş geldiniz, sefalar getirdiniz.
Bu Aziz Millet, Devletin Bekası için, güvenliği için emanet ettiği tankları, uçakları, kendi halkının üzerine sürmekten ve hunharca bombalamaktan imtina etmeyen terörist bir gruba verdiği en müstesna cevaplardan birini tekrar haykırmak için burada. Biz 15 Temmuzu unutmadık, unutmayacağız demek için meydanda. Biz seçimle ortaya koyduğumuz iradenin arkasındayız, Millet İradesinin üstünde hiçbir güç tanımıyoruz, tanımayacağız demek için meydanda. Sağolun, varolun Sevgili Giresunlular” dedi.
15 Temmuz 2016 akşamı bir savaş kastıyla, haince, alçakça bir baskınla karşı karşıya kaldığımızı belirten Vali Sarıfakıoğulları, “İçinde sivil, asker ve işbirlikçi iç ve dış mihrakları da barındıran bu eli kanlı terör örgütü emellerini en kanlı şekliyle sahneye koymak istedi. Başaramadılar. Başaramadılar, çünkü karşılarında tankta olmayan, uçakta olmayan silahta olmayan sönmez bir iman ve inanç vardı. Karşılarında Başkomutanımız Cumhurbaşkanımız, Başkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın Çağrısıyla meydanları dolduran, ölürsek Şehit kalırsak Gaziyiz diyen Aziz Milletimiz vardı. Bu nedenle O karanlık gecenin aydınlık sabahını karşılayan, meydanları hainlere, alçaklara dar eden Milletimize ne kadar minnet ve şükran duysak azdır. Selam olsun bu şanlı millete, selam olsun Gazi Milletimize, tanka, uçağa yeri ve göğü dar edenlere selam olsun.”
Vali Sarıfakıoğulları, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“15 TEMMUZ, ÜLKEMİZİ YIKMAK İSTEYENLERE KARŞI SADECE MİLLİ BİR TOKAT DEĞİL, VAR OLMA MÜCADELESİYDİ”
“Sayın Cumhurbaşkanımızın çağrısı üzerine 15 Temmuz direnişimiz, Ülkemizi yıkmak isteyen güçlere karşı sadece MİLLİ bir tokat değildi. Ölümü göze alacak kadar samimi, iman ve inançla örülmüş vatan, millet ve bayrak sevgisiyle işlenmiş bir var olma mücadelesiydi. Silahlı teröristlere karşı, hainlere karşı, işbirlikçilerine karşı, iman ve inancın zerresini taşımayan din istismarcısı teröristlere karşı silahsız, bir karşı koyuştu.
Milleti ve devleti yok etmeye niyetli, bu vatanın ekmeğini yemiş, suyunu içmiş hainlerin terörüyle karşı karşıya kaldık. Yılmadık, biran duraksamadık, geri adım atmadık. Çünkü Millet iradesinin üstünlüğüne olan inancımız tam, esaret altına girmeyeceğimize ilişkin irademiz eksiksizdi. Artık söz milletimizindi. Artık fiil milletimizindi. Geri dönüşü olmayan bir yoldu bu.
Bu yolda şehadet bilinci vardı, dayanışma vardı, kardeşlik vardı, sevgi, fedakarlık, mütevazilik vardı. Tek yürek olarak atmak vardı. Salavatlar, tekbirler, selalar vardı bu yolda. Yaralı kardeşine yardım etmek amacıyla üzerine atılan kurşunlara aldırmamak vardı. Vatansız kalmaktansa, ölümü göze almak vardı. Kamyonuyla Şerife Bacı vardı, Tankın üstüne giden Giresunlu Sabri vardı. Darbeye meydan okuyan milyonlar vardı. Genç vardı yaşlı vardı, Kadın vardı erkek vardı, bende geleceğim diyen engelli kardeşim vardı. Şehitler Köprüsünde Tankların karşısına dikilen Safiye Bayat vardı, Vatanını ve bayrağını hayatından çok daha fazla seven Metin Doğan vardı. İmanıyla, ihlasıyla Vatan Sevgisi İmandandır diyen ve gözünü kırpmadan şehadet şerbetini içenler vardı.
Şehadet şerbetini içen 251 vatan evladımız, 2194 gazimiz vardı. Kurulduğu andan beri ilk kez bombalanan Gazi Meclisimiz vardı bu yolda.
“15 TEMMUZ RUHUYLA ASLINDA ÇANAKKALE RUHUYDU DOĞAN, SAKARYA’YDI, KUTUL’ AMAREYDİ”
15 Temmuz Ruhuyla aslında Çanakkale ruhuydu doğan, Sakarya’ydı, Kutul’ amareydi. Ölümün üzerine düğüne gider gibi yürüyen bir başkomutan ve o başkomutana sonuna kadar güvenen ve bu milletin asla yenilmeyeceği inancının destanıydı doğan.
Sevgili Kardeşlerim; 15 Temmuz hain darbe girişiminin arkasında FETÖ ile birlikte dış destekçileri de vardı. Hain Fetöcü teröristlere kucak açan, besleyen, iade etmeyen batı emperyalizmini, Türk Milleti asla unutmayacak ve affetmeyecektir.
15 Temmuz Direnişiyle, Rakı sofralarında ahkam kesip, herşeyi en iyi kendi bilen, milleti küçümseyen, hor gören, demokratik bilinciyle alay eden şaklaban toplum mühendisleri ve onların tezlerinin tamamını bu aziz millet tarihin çöplüğüne atmıştır.
15 Temmuz Direniş destanı bize kuşaklar boyu övüneceğimiz bir onur ve bir vatan kazandırdığı kadar, omuzlarımıza da iftiharla yükleneceğimiz, bir sorumluluk bırakmıştır. Bu sorumluluk Millet İradesinin üstünde bir güç olmadığının inancı ve ilelebet haykırışıdır. Bu nedenle her 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Gününü aynı inanç ve aynı heyecanla yadetmeliyiz. Bu, demokrasi şehitlerimize ve Gazilerimize karşı borcumuzdur aynı zamanda.
Sevgili Kardeşlerim; 15 Temmuz hain darbe girişimi ile bizi biz yapan değerlerimizi elimizden almayı amaçladılar. Bayrağımıza, ezanımıza, halkın oylarıyla seçilmiş Cumhurbaşkanımıza, Başkomutanımıza, Gazi Meclisimize hak ve özgürlüklerimize kast eden bu alçak girişim milletimizin kahramanca savunması ile püskürtülmüş, meydanları, havaalanlarını dolduran Şehitlerimiz ve Gazilerimizin üstün cesaretleri ve dik duruşlarıyla tarih adeta yeniden yazılmıştır.
Ülkemizin birlik, beraberlik ve bağımsızlığına yönelik 15 Temmuz darbe girişiminin ilk anlarından itibaren açık ve net bir şekilde milli iradeden ve demokrasiden yana tavır alan Giresunlu kardeşlerim de demokrasi nöbetiyle vatanına, milletine ve bayrağına kararlı bir şekilde sahip çıkmıştır. Sağ olun, Var olun. Allah hepinizden razı olsun Kardeşlerim.
Sevgili Kardeşlerim; Hain FETÖ yapılanması 15 Temmuz öncesi neler yaptı; Özel Hayatı ifşa eden görüntüler, yasa dışı dinlemeler, iftiralar, hakaretler. Askeri okul sınavlarında, Polislik, tüm kamu personel sınavlarında soru çalma hırsızlıkları, milli menfaatlerimize halel getirecek eylemler. Kul hakkını yok sayan tüm iğrenç ve düzenbaz işlemler ve ayak oyunları. Takiyye yöntemini kendine şiar edinen, amaca giden her yolu meşru gören, bu yolda Korkutma-Gözdağı, Şantaj, Rüşvet ve Kurgulanmış İddanameler hazırlayarak fetöden olmayan etkili bürokrat, asker, siyasetçi ve iş adamlarına düzmece davalar açan bir haşhaşi yapılanması.
Hiçbir ahlakı, kutsalı olmayan bu hain yapıya 15 Temmuz Gecesi hak ettiği cevap milyonlarca vatan evladının meydanları doldurmasıyla verilmiştir. Hem de tankın altına yatarak, kurşuna beden siper edilerek, elinde bayrağı göğsünde imanıyla, ölüme, şehadete koşarak giden milyonlar tarafından verilmiştir.
“15 TEMMUZ, DEMOKRASİ DESTANIMIZIN YAZILDIĞI GÜNÜN ADIDIR”
15 Temmuz, demokrasi destanımızın yazıldığı günün adıdır. Bir cep telefonunun ekranından duyulan yürekli bir sesin, halk kitlelerini millet şuuruyla buluşturarak, tüm dünyaya demokrasi dersi verdiği gündür 15 Temmuz. Direncin, inancın, kararlılığın, şehadetin adıdır 15 Temmuz.
15 Temmuz 2016’da, siyasi tarihimizin en ağır saldırısı yaşandı. Tarih yapıcı milletimiz, Anadolu’daki bin yılı boyunca hiç tanık olmadığı, en alçak ihanet örneği ile karşı karşıya kaldı.
Tanklar kışlalardan çıkmış, ordu içindeki asker giysili vatan hainleri sokaklara salınmış, köprüler tutulmuş, ülkenin Cumhurbaşkanı için suikastçiler gönderilmiş, binlerce kişilik infaz listeleri hazırlanmış, on binlerce insan için toplama kampları belirlenmişti. Milletin Meclisi bombalanmış, sivil insanlar tanklarla ezilmiş, sokakta insanlar kurşun yağmuruna tutulmuştu.
Alçak FETÖ terör timleri ülkemize, milletimize, vatanımıza, değerlerimize, tarihimize, birlik ve bütünlüğümüze ait ne varsa hedef almıştı.
Ama onların hesap edemediği, efendilerinin hesap edemediği bir mucize gerçekleşti. Milletimiz birkaç saat içinde, büyük bir öfke ile vatan ve bayrak ekseninde birleşti. Türkiye’nin her köşesinde milyonlar sokaklara aktı. Millet tanklara, kurşunlara karşı yürüyordu. Dünya tarihinin görmediği bir coşku, cesaret örneği sergileniyordu.
Darbeciler de, onları yöneten küresel efendileri de, çokuluslu müdahaleyi planlayanlar da şoktaydı. Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın çağrısıyla milyonlar meydanlara iniyor, bir destan yazılıyordu.
O gece, yüz yılın mücadelesi birkaç saate sığdırıldı, küresel güç haritaları alt-üst oldu. O gece şehit olan, gazi olan, yetim kalan, dua eden, öfkesini sokaklara taşıyan, Allah’ın kalplerine müjdeler indirdiği, korkuyu unutturduğu herkes bu ülke için, bu millet için kutsaldı.
O gece bütün Türkiye’de; selalarla kendine gelen, ezanla dirilen, dualarla korunan bir millet vardı. O gece, Birinci Dünya Savaşı’ndan sonraki en büyük saldırı geri püskürtüldü.
“15 TEMMUZ 21. YÜZYILIN ZAFERLER SAYFASININ AÇILMASIDIR.”
Bu yüzden 15 Temmuz, vesayetin olmadığı, kendi yolunu çizen, kendi geleceğini kuran, bir daha bileği bükülemeyecek olan ülkemizin destanıdır. 21. yüzyılın zaferler sayfasının açılmasıdır.
O gece şehadet şerbetini içenleri rahmetle, gazilerimizi, yetimlerimizi, öksüzlerimizi minnetle anıyoruz. Vatan için, millet için bayrak için, namus için, millet iradesine sahip çıkmak için meydanları dolduranları şükranla yad ediyorum.
Son olarak; Millet iradesine, Demokrasisine sahip çıkarak bugün meydanları dolduran tüm Giresunlu kardeşlerime, sivil toplum kuruluşlarımıza, Siyasi Parti Teşkilatlarına, kamu kurum ve kuruluşlarımıza ve aziz Şehit ailelerimizle Gazilerimize teşekkürlerimi, saygılarımı sunuyorum.”